- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
İnsanlar bebekliklerinden itibaren gülmeye
başlıyor ve bu ilerleyen yaşlarda
sosyal iletişimin önemli bir parçası haline
geliyor. Ancak zaman zaman kendimizi
gülmek zorunda hissettiğimiz durumlarla
karşılaşabiliyoruz. Gerçek ve sahte kahkaha
arasında fark olup olmadığını anlamak
için bilim insanları genellikle iki farklı yol
kullanıyor. Birincisinde bu süreçte beyinde
ne tür değişimler olduğu, ikincisi ise
gerçek ve sahte kahkaha arasında akustik
bir fark olup olmadığı araştırılıyor.
Kahkahanın akustik özellikleri incelenerek
yapılan çalışmada farklı insanlara
ait gerçek ve sahte kahkaha kayıtları dinletilen
katılımcılardan hangisinin gerçek
hangisinin sahte olduğunu belirlemeleri
istendiğinde, katılımcıların gerçek kahkahayı
belirlemede daha başarılı olduğu görüldü. Ses kayıtlarının oynatma hızı artırıldığında
ise katılımcıların sahte kahkahayı
belirleme konusunda daha fazla hata yaptığı
anlaşıldı. Çünkü insanlar içten gelerek
güldükleri sırada sahte kahkahaya göre soluk
borusunun daha sık açılıp kapandığı ve
kahkahadaki nefes aralıklarının daha fazla
olduğu, bu nedenle hızlandırılmış kayıtlarda
sahte gülüşün akustik özelliklerinin ger-
çek olana benzediği düşünülüyor. Ayrıca
gerçek kahkaha sırasında çıkan sesin duyguların
sesle ifade edildiği süreçlerle ortaya
çıktığı, sahte kahkahada ise konuşma mekanizmasının
etkili olduğu anlaşıldı.
Beyin görüntüleme yöntemleri ise ger-
çek ve sahte kahkaha dinletilen insanların
beyinlerinde farklı sinirsel tepkiler ortaya
çıktığını gösteriyor. İnsanlar karşılarındaki
kişinin içten bir şekilde gülmediğini
düşündüğünde beyinlerinde karşılarındaki
kişinin duygusal ve zihinsel durumunu
değerlendirmelerini sağlayan bölgeler etkin
oluyor. Böylece daha doğru bir değerlendirme
yapabiliyorlar.
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yorumlar
Yorum Gönder