- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Fiziksel değişimlerin yanı sıra
yaşlandıkça uyku düzenimiz de
değişiklikler ortaya çıkar. İnsanlar
yaşlandıkça uykuya dalma süreleri artar
ve uyku süresince sık sık uyanırlar.
Bilim insanları yaşlandıkça
daha az uykuya ihtiyaç duyulduğu
düşüncesinin yanlış olduğunu,
yetişkinlik dönemi boyunca uyku
ihtiyacımızın değişmediğini söylüyor.
Ancak araştırmalar yaşlıların gençlere
göre günde ortalama 1,5 saat daha
az uyuduğunu gösteriyor.
Uykunun, uyku ile uyanıklık arasında
bulunulan, derin uykuya geçilen ve rüya
görülen farklı aşamaları vardır. Yaşlıların
çoğu derin uykuya geçme konusunda
sorunlar yaşar. Bu nedenle geceleri daha
az uyusalar da gün içinde uykuya ihtiyaç
duyar ve dikkat problemleri yaşarlar.
Ancak uyku düzeninde yaşa bağlı olarak
ortaya çıkan değişikliklerin çevresel
etkenlerden mi, günlük ritimdeki
değişimlerden mi ya da vücuttaki iç
mekanizmalardan mı kaynaklandığı
henüz tam olarak anlaşılabilmiş değil.
Yaşlılar, gençlere göre akşamın erken
saatlerinde uyumaya eğilimliyken
sabahları da erken saatlerde uyanır.
Biyolojik saatte ortaya çıkan bu
değişimin nedeninin genellikle
günlük ritimdeki bozukluklar olduğu
düşünülüyor. Melatonin hormonu
günlük ritmin düzenlenmesinde önemli
bir etkendir. Melatonin hormonunun
miktarı yaş artışına bağlı olarak azalır.
Bazı bilim insanları yaşlılardaki uyku
bozukluklarının sebebi olarak görülen
günlük ritimdeki değişikliklerin,
melatonin hormonunun miktarıyla
ilişkili olduğunu düşünüyor. Bazı bilim
insanları ise 1-3 yaş arasında en yüksek
seviyeye ulaşan melatonin miktarı
çocukluk dönemi boyunca hızlı bir
şekilde azaldığı ve yetişkinlik dönemi
boyunca yaklaşık olarak sabit kaldığı için
bu görüşe karşı çıkıyor.
Nefes problemlerinin ve kronik
hastalıkların da yaşlılardaki uyku
bozukluklarının nedenlerinden olduğu
düşünülüyor.
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yorumlar
Yorum Gönder